Sabahın sekiz buçuğunda aklıma geldi, aa, dedim bir kez daha, ben bu blogda hiç Flunk paylaşmadım.
Bir keresinde otobüste yanımda duran üç çocuğun Flunk hakkındaki kısa muhabbetlerine kulak misafiri olmuştum. Muhabbete dalmamak için zor tutmuştum kendimi. Bazen sadece dinlemek daha çok hoşuma gidiyor. Hem öyle bir konuşuyorlardı ki, dünyada Flunk seven üç insan varmış, onlar da kendileriymiş gibiydi. Tebessümle dinlenesi.
Bir keresinde otobüste yanımda duran üç çocuğun Flunk hakkındaki kısa muhabbetlerine kulak misafiri olmuştum. Muhabbete dalmamak için zor tutmuştum kendimi. Bazen sadece dinlemek daha çok hoşuma gidiyor. Hem öyle bir konuşuyorlardı ki, dünyada Flunk seven üç insan varmış, onlar da kendileriymiş gibiydi. Tebessümle dinlenesi.
Flunk'ı çok severim ve Six Seven Times dışında Blue Monday coverı ve Cigarette burns'e de bayılırım :)
ReplyDelete